23.05.2013

Antibiyotik ne zaman gerekli?

Leon ve Luka’ya bugüne dek hiç antibiyotik vermedik. Zaten pek ciddi hastalandıkları da yok. Benim bile hayatımda aldığım antibiyotik sayısı bir elle sayabilirim. Peki çocuklarımızın (ve bizim) ne zaman gerçekten antibiyotiğe ihtiyacı var, biliyor musun?

Birkaç yıl Türkiye’de yaşadıktan sonra dikkatimi çeken buradaki antibiyotik kullanımı olmuştu. Almanya’da geçen 19 yılda sadece iki kere antibiyotik verilmişti bana. Şiddetli bir diş enfeksiyonunda ve geçmek bilmeyen bir boğaz enfeksiyonunda. Oysa Türkiye’de KBB doktorları hemen antibiyotik yazıyor(du). Almanya devlet sigortasının yaptığı araştırmasına çok sayıda göçmenin yaşadığı yerlerdeki doktorların büyük oranla daha fazla antibiyotik verdiği ortaya çıkmış. Yani anlaşılan, antibiyotik kullanımı ülkelere göre değişiyor.

Antibiyotikler sadece bakteriyel enfeksiyonlarda işe yarar. Buna rağmen virüsten kaynaklı rahatsızlıklarda, boğaz ve kulak ağrılarında da veriliyor. Meğersem bu tip hastalıklarda hiç faydaları yok. Peki, yine de neden veriliyor? Çocuk hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Reinhard Berner bunu, bazı bakterilerin örneğin, akciğer ve orta kulak iltihaplanmasına neden olup ağır, özellikle çocuklarda hayati tehlikeli hastalıklara neden olabildikleri için birçok doktorun tedaviyi riske bırakmamaya tercih edip erkenden antibiyotik yazıyormuş. Kulağa oldukça mantıklı gelen gerçek hayatta maalesef biraz farklı oluyor. Çünkü doktorların emin olamadıklarında antibiyotik vermeye meyilli olurlarmış. Özellikle uzmanlık alanı olmayan durumlarla karşı karşıya kalan doktorlar antibiyotik vermeyi tercih edenler. Yani, doktora gidilirse rahatsızlığa göre uzmana gidilmesi en doğrusu. İkinci önemli bir nokta doktorla açık konuşmak. Ebeveynlerin “antibiyotik mi vereceksiniz?” sorusunu doktorların çoğu antibiyotik istendiği gibi algılıyormuş. Antibiyotiğin gerçekten gerekli olup olmadığı sorulunca doktorlar çoğu zaman antibiyotik tedavisini erteliyormuş.

Çünkü çoğu zaman antibiyotiğe gerek bile yokmuş. Yeşile çalan bir nesne, tıpkı ateşli enfeksiyonlar, boğaz ve kulak ağrıları gibi genelde virüslerden kaynaklandıklarını vurguluyor Prof. Dr. Reinhard Berner. Bronşitte bile çocukların çoğunda antibiyotiğe gerek duymazmış.

Fazla ve gereksiz antibiyotik kullanımı birçok bakterilerin sadece bağışıklık kazanmasına neden olurken her kullanımında hastanın bağırsak florası da bozuluyor. Yani çocuk gıdalardan gerekli besinleri alamıyor. İshal ve cilt sorunları yaygın bir antibiyotik kullanımı sonucudur. Ayrıca, ilk yılında bir kere antibiyotik almış olan çocuğun ileride astım geliştirmesinin riskinin ikiye katlandığı düşünülüyor.

Akan burun ve öksürük genelde virüslerden kaynaklandığı gibi başka, genelde bakteriyel nedenleri olan hastalıkları da var. Uzman doktorlar bunun ayrımını çok iyi yapabiliyor. Hata birçok durum için bakteriyel hızlı testler bile mevcut. Gerçekten antibiyotik tedavisine ihtiyaç duyulup duyulmadığına uzman doktor böylece çok net tespit edebilir.


Not: Antibiyotiğe göre değişen 3-7-10 gün gibi asgari ve/veya maksimum kullanım süreleri var. Ön görülen kullanımdan daha uzun kullanılması genelde tavsiye edilmiyor çünkü bir sonuç alınamıyorsa antibiyotik seçimi yanlış demek. Ayrıca genelde 12 saatte bir alınması gerekiyor ve bu zaman dilimine dikkat edilmesi esas. Gelişi güzel alımların yararı yok, ama zararı çok!  

3 yorum:

  1. bu tavır "biz hiç antibiyotik vermedik" bana sıkıntı veriyor.ciddi bir enfeksiyon geçirmeden 4 gün ateşle boğuşup çocuğu o halde görüp "hayır ben antibiyotik vermicem" dediyseniz ve hastalığı atlattıysanız evet artık fikir belirtmek hakkınız ama ciddi bi durumla karşılaşmadan fikir beyan etmek çok boş geliyor bana..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazdıklarınız ben pek anlamış değilim. Ben ülkelerin arasındaki farklı kullanımlarda fikir beyan ettim. Antibiyotiğin ne zaman kullanılması gerekli olup olmadığı, vs. konularda bir profesörün dedikleri tekrarladım.
      Verdiğiniz örneğe anlam veremedim ayrıca. Antibiyotik ateş düşürmez ki. Ateşli durumlarda neden antibiyotik vereyim ki? Bakteriyel bir enfeksiyonda antibiyotik kullanılıyor ve bu ateş yapabilir ama genelde yapmaz bile. Örneğin dişinizde iltihaplı çok ağır bir enfeksiyon var, yanağınız şiş, bu durumda antibiyotik çok gerekli ama bu durumda ateşiniz olmaz.
      Ateşli durumlara gelince, çocuklarımızla yaşadığımız tüm ateşli durumlar genelde 39-40,5, nadiren 41 derece arası seyrediyor ve 3-4 gün sürüyor. Keşke 1-2 gün sürse hep. Çocuklarda öyledir çünkü, uzun sürüyor ve henüz yüksek derecelerde seyrediliyor. Çoğu zamanda düşürülemeyen ateşli durumlar bunlar, çünkü viraldır. Bakteriyel bir enfeksiyonun olduğuna dair bir işaret görmüyorsam, yani antibiyotik bir işe yaramayacağı belliyken neden antibiyotik vereyim ki? Az giysi, vs, yöntemlerle ateşin belli bir yerde tutmayı çalışıyoruz, 39,5'un altına böyle yöntemlerle düşüremediğimiz takdirde tercihen gece ateş düşürücü kullanıyoruz. Çünkü uzun süreli yüksek ateş çok yoruyor, gece ateş daha yüksek oluyor, bir de gece rahat uyup vücudun en iyi şekilde dinlendiğini düşünüyorum. Bugüne dek en geç dördüncü günde normale döndük. Bizim doktorumuz bundan önce gelmemizin gerekli olmadığını da söylemişti. (Birinin bilinci kapalı olsaydı tabi ki yine de hemen götürürdüm. Çünkü buna ciddi derdim.) Ayrıca eczaneye gidip antibiyotik alıp vermem çocuklarıma, doğru antibiyotik çocuk doktoru hastalığa, bakteriye göre belirler. Bana kesinlikle gerekli olduğunu söylerse vermemezlik yapmam ayrıca. Ama çocuklarımda böyle bir şey söz konusu olmadı henüz, 43 yaşındayım ve bende 4-5 kere oldu ancak.
      Ciddi hastalık olarak örneğin haftalardır ilaçla bile geçmeyen orta kulak iltihabı, vs. görüyorum.
      Türkiye'de antibiyotik ağrı kesici gibi kullanılıyor maalesef. Başka ülkelerde reçetesiz eczanede almak bile mümkün değil.

      Sil
    2. Bir şey içimde kaldı :)
      Söz konusu olan sağlık ise ben asla tedavi ve davranmak konusunda fikir belirtmem, çünkü bu bana düşmez. Eğer sağlıkla ilgili tedavi, hastalıklarla vs. bir konu yazıyorsam bilgiler uzmanlara ve araştırmalara aittir. Tabi ki o bilgilerle hem fikir olduğum için onları yazıyorum...
      Tabi ki başımızdan geçenleri de yazarım, Luka'nın kulağı ağrıdığı gibi, ama onlar başımızdan geçenler işte :)

      Sil