2.03.2013

“Vejetaryen anne olmak” ve tepkiler


Vejetaryen anne olmak” yazımdan sonra tepkiler aldım. Bunu çocuklarımın kararına bırakamazmışım, alkol ve uyuşturucu ya da suçsuz cinayet söz konusu olunca da mı özgür iradeyi savunacakmışım, tavukların çocukları da kendi kararlarını vermeliymiş, etçil koca ve çocuklarla hayat zormuş diye yazılar geldi, başka vejetaryenler tarafından. Ben buna çok üzüldüm. Tepkilerin geleceğini biliyordum, neticede daha önce et pişirilmiş yenmiş tava, çatal, bıçak, tabakları bir daha kullanmayan vejetaryenlerin olduğunu biliyorum. Ben asla o uç noktalara varmadım. Bana göre temizlik kuralları diye bir şey var ve onları yerine getirildiğinde iş çözülüyor. Bunun ötesi mantıkla bir alakası kalmamış ancak inançla bağdaştırılıyor bence. İnançlar da tartışılmaz. En azından ben tartışmam. Ama yukarıda yazdığım tavırlarla daha fazla insanların etsiz beslenmesini teşvik etmiş olmazlar… Hele onların ileride olacak çocuklarına daha çok üzüldüm.
Her şeyden önce verilen benzetmeler alakasız konular bence. 2,5 ve 4 yaşındaki oğullarıma tabi ki alkol, sigara ve uyuşturucu vermem, isteseler bile. Bunlar vücutta bağımlılık yapan maddeler. Ayrıca yasa bu konuda çok nettir. Belli bir yaşa gelmeyen, sorumlu olduğumuz kişileri onlardan uzak tutmalıyız yoksa anne baba olarak suç işlemiş oluruz. Ancak belli bir yaşa geldiklerinde yasaklayamam da. Evet, özgür iradeye inanıyorum. Devletin verdiği çerçevesi içerisinde özgür iradeye inanıyorum. Verilen çerçeve diyorum, çünkü yasalar bizi kısıtlıyor. Ama yasalara uymak ya da uymamak yine de özgür iradeye bağlı bir şey. Başka birinin söylediklerini şartsız koşulsuz yapmak da özgür iradeye bağlıdır, çünkü bunu yapmamaya yönelik karar verebilirdi. Neyse, bunlar felsefi tartışmalar…

Etçil beslenme insanlardan uzak tutulması gereken, vücutta bağımlılık yapan bir şey değil, vücuda zarar veren bir beslenme tarzı olduğunu da düşünmüyorum. Çok fazla tükenmemekle birlikte dengeli bir beslenmedir. Sadece ben hayvanları düşünerek et ve et ürünlerini yememeye karar verdim. Bu nedenle küçük çocuklarım için karar vermek zorunda değilim diye düşünüyorum. Vejetaryen beslenmenin daha sağlıklı olduğuna inanıyorum, çünkü vejetaryenler genelde daha dengeli besleniyorlar. Araştırmalar bunu göstermiştir zaten. Yani daha sağlıklı olan et yememek değil, daha dengeli beslenmektir. Az et içeren bir beslenme o kadar sağlıklıdır bu yüzden. Çocuklarım az et yiyor. Benim mutfağımda bol pişmediği için.

Bu şekilde diğer noktaya geldik. Dengeli beslenme. Tabi ki bu vejetaryen beslenmede mümkün, hatta daha fazla dikkat edilen bir nokta. 28 yıldır öyle besleniyorum, hamileliklerimde herhangi bir sağlık sorunu yaşamadım, hamilelik sırasında ve doğumdan sonraki tahlillerim doktorumu bile şaşırtmıştı. Ancak fiziksel gelişimi tamamlanmamış bir insanda bu farklı. Dengeli beslenmesi çocuklar için daha da önemlidir. Ben dengeli beslenebilirim çünkü buna dikkat ediyorum. Ama çocuklarım söz konusu olunca buna garanti edemem. Çünkü onlar da her çocuk gibi bazen bir şey yemek istemiyorlar ya da dışarıda yiyorlar, örneğin şu anda Leon anaokulunda öğle yemeğini yiyor. Benimkiler yemek konusunda hakikaten çok kolay, ama yine de… Bir de seçici olsaydılar ne olurdu? Ben sevmediğim bir şey yerim eğer ona ihtiyacım olduğunu düşünüyorsam, çocuklarıma zorla yediremem, zorla yedirmek istemiyorum zaten.

Takıldığım üçüncü bir nokta çalışan anneler. Çalışan vejetaryen bir anne üç öğün vejetaryen olarak büyüttüğü çocuğu için nasıl dengeli ayarlayabiliyorsa bilemiyorum. Merak ederim ama. Çünkü Türkiye’de çocuklar anaokulu çağında bile kahvaltıyla başlamak üzere evin dışında yemek yemeğe alışıyor. Kahvaltıyı geçelim, her öğlen yemeği anaokuluna mı götürecek? Yoksa soğuk beslenme paketi mi olacak o çocuğun? Yoksa sadece etsiz yemekleri mi yesin, ki dengeli beslenme anında bitiyor. Hakikaten, çalışan bir anne baba çocuğunu nasıl vejetaryen olarak büyütsün? Psikolojik etkileri bir tarafa bırakıyorum… Yemek seçmek zorunda olan, beslenme paketiyle gelen ya da herkesten farklı bir yemek yiyen bir çocuk kendini dışlamış hissetmez mi? Diğer çocukların yediği yemekleri merak etmez mi? O da onları yemek  istemez mi? Gıda alerjisi olan çocuklar bunu zaten yaşıyor, ama kendi isteğimizle bunu çocuğa yaşatmak mı? Hatta anne babadan gizlice yemez mi? Tıpkı McDonalds piyasaya girdiği ilk yıllar her anne babanın bu beslenme şeklini kötü diye çocuklarına yasakladığı gibi. Çocuklar ne yapmış? Haftalık harçlıklarını biriktirip gizli gizli McDonalds’ta harcamıştı. Yasak olandan daha ilgi çekici bir şey yoktur…

Söyleyebileceğim çok şey daha var ama burada bitireyim artık. Çocuklarımın uyumlu bir şekilde büyümelerini istiyorum. Farklı olmak güzel bir şey bence, kendileri bir noktada farklı olmak istediklerinde onlara yol göstereyim ve destekleyim, ama bunu ben empoze edemem. Bugünkü Türkiye’de vejetaryen çocuk büyütmek farklılık empoze etmekten başka bir şey değil bence. Belki bir gün gelir, etsiz beslenme sunan anaokulları ve öğle yemeğinden önce dersleri biten liseler olacak. O zaman her yemeği evinde yiyebilirler tıpkı benim küçüklüğümde yediğim gibi. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder